Türk Nöroşirürji Dergisi 2020 , Vol 30 , Num 3
Santral Kord Sendromu
Ali Fatih RAMAZANOĞLU1,Sait NADERİ1
1Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği, İstanbul Santral kord sendromu inkomplet omurilik yaralanmasının en sık görülen tipidir. Genellikle travma ile servikal hiperekstansiyon sonrası, özellikle yaşlı hastalarda daralmış olan servikal spinal kanalda omurilik yaralanması sonucu ortaya çıkabilir. Santral kord sendromu, üst ekstremitelerde alt ekstremiteye oranla daha ağır motor defisit, yaralanma seviyesinin altında değişen oranlarda duyusal kayıp ve mesane disfonksiyonu ile kendini gösterir. Teknolojik imkânların ve cerrahi tekniklerin sınırlı olduğu eski yıllarda anlaşılabilir şekilde konservatif tedavi yöntemleri ön planda tutuluyordu. Son yıllardaki çalışmalar, yüksek hızlı dril, ultrasonik kemik kesici ile mikroskop gibi teknolojik gelişmeler ve artan cerrahi tecrübeler sayesinde cerrahinin sonuçları daha iyi hâle gelmiştir. Günümüzde instabilitesi olmayan, omurilik basısı olmayan ve hafif nörolojik defisitli (ASIA-D) hastalara konservatif tedavi önerilir. İnstabilitesi olan, omurilik basısı olan, hastalara ise cerrahi tedavi önerilmektedir. Cerrahi tedavi genellikle ilk 24 saatte yapılmasında yarar vardır. Anahtar Kelimeler : Hiperekstansiyon yaralanması, Santral kord sendromu, Spinal travma