Subaraknoid Kanama Hastalarında Vazospazmın Yönetimi ve Klinik Uygulamalar
Mehmet ÖZER1,Ahmet Hamit ÇINKI1,Ali HARMANOĞULLARINDAN1
1Adana Şehir Eğitim Araştırma Hastanesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği, Adana, Türkiye
DOI :
10.5137/1019-5157.TND.3340
Özet
Subaraknoid kanama (SAK) sonrası ortaya çıkan gecikmiş iskemik nörolojik defisit; mortalite ve morbidite açısından ciddi bir
komplikasyondur. Başlıca nedeni serebral vazospazm olup önlenebilir ve tedavi edilebilir klinik bir durumdur. Bu nedenle erken
tanınması ve müdahale edilmesi önemlidir. Vazospazm ilk olarak 1953"te Ecker ve Riemenschneider tarafından tanımlanmıştır. Daha
sonra 1965"te anevrizmaya bağlı subaraknoid kanamadan (SAK) bir kaç gün sonra serebral arterlerde daralma olduğu Kagstrom
tarafından anjiyografik olarak gösterilmiştir. Zaman içerisinde vazospazm tedavi yaklaşımları değişmiş ve güncellenmiştir. Altta
yatan kesin neden aydınlatılamamış olup birçok mekanizma öne sürülmüştür. SAK hastalarının deneyimli nöroyoğun bakım olan
merkezlerde izlenmesi, gelişebilecek olası komplikasyonların tanınması ve hızlı müdahale edilmesi açısından önemlidir. Klinik
vazospazm gelişmesini önleyebilecek kesin bir çözüm bulunmamaktadır. Yeni gelişmeler sayesinde önemli avantajlar sağlamıştır. Bu
derlemede serebral vazospazmın nedenleri, klinik seyri ve güncel tedavi yaklaşımları özetlenmiştir.