Türk Nöroşirürji Dergisi 2011 , Vol 21 , Num 1
Yüksek Evreli Glial Tümör Benzeri İntrakranial Tüberkülom: Olgu Sunumu
Ersoy KOCABIÇAK1, Keramettin AYDIN1, Cengiz ÇOKLUK1, Mustafa ARAS2, Ömer ALICI3
1Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı, Samsun, Türkiye
2Mustafa Kemal Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı, Hatay, Türkiye
3Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Samsun, Türkiye

Özet

Santral Sinir Sistemi tüberkülozu sıklık sırasına göre tbc menenjit, intrakranial tüberkülom ve tbc apsesi olarak karşımıza çıkar. İntrakranial tüberkülomlar genellikle soliter, ~2-6 cm çapında, oval ya da yuvarlak şekilli, MRG'deki kontrast tutulumuna göre kazeifiye ya da nonkazeifiye lezyonlardır. Bu lezyonlarda en sık rastlanan ajan mycobacterium tuberculosis olup basil her zaman Beyin Omurilik Sıvısında ve eksize edilen materyalde gösterilemeyebilir. Yetmiş dört yaşında erkek hasta, baş ağrısı ve nöbet şikayetiyle başvurdu. Beyin MRG tetkikinde; sol parietal bölgede yaklaşık 2x2x1,5 cm boyutlarında T1 ağırlıklı kesitlerde hipointens, T2 ağırlıklı kesitlerde hiperintens, etrafında şiddetli ödem alanı bulunan, belirgin kontrast tutulumu gösteren kitlesel lezyon mevcuttu. Kitle total olarak çıkartıldı. Patolojik inceleme sonucunda tüberküloma uyan granülomatöz iltihap saptandı, hastaya dörtlü anti-tbc tedavi başlandı. Gelişmekte olan ülkelerde artan insidansa bağlı olarak, özellikle tüberkülomlar intrakranial yer kaplayan lezyonların ayırıcı tanısında ‘'şüphe uyandıran patoloji'' olarak karşımıza çıkar. Kitle biyopsisi metastaz ya da yüksek evreli tümör gibi yanlış lezyon tanımını engelleyip hastayı radyoterapi ve benzer tedavilerin zararlı etkilerinden korur. Klinik seyir ve nörogörüntüleme yöntemlerindeki benzerlikler nedeniyle yüksek grade'li glial tümör ya da soliter metastaz düşünülen olgularda intrakranial tüberkülomun da ayırıcı tanıda akılda tutulması gerekir.