Gereç ve Yöntem: Literatürdeki veriler ışığında serpentin anevrizmaların nadir görülme sıklığı incelenmiştir. İntrakraniyal anevrizmaların %0,1"inden daha azını ve dev anevrizmaların %17,6"sından daha azını oluşturduğu gözlemlenmiştir. Baziller arter serpentin anevrizmaları daha nadir olarak görülmektedir. Bu tip anevrizmaların genellikle yetişkinlerde daha yaygın olduğu, ancak çocuklarda da nadir saptandığı belirtilmiştir. Baziler arter serpentin anevrizmaların literatürdeki örnekleri de incelenmiştir.
Bulgular: Serpentin anevrizmaların belirgin nöroradyolojik özellikleri arasında 25 mm"den büyük boyut ve dallanan lümenlere sahip kıvrımlı damar yapısı öne çıkmaktadır. Endoteli olmayan intratrombotik kanalların varlığı, distal arterlere kan akışını ve beyin perfüzyonunu sağlar. Serpentin anevrizmaların oluşumuna Coanda etkisi, fuziform anevrizmalar, dolikoekazik anevrizmalar ve damar duvarı anormallikleri katkıda bulunur.
Sonuç: Serpentin anevrizmalar nadir ve kompleks damar anomalileridir. Tedavi yaklaşımında cerrahi ve endovasküler yöntemler kullanılmakta olup, hastanın genel durumu ve anevrizmanın yapısına göre bireysel tedavi planlaması yapılmalıdır. Baziller Arter Serpentin Anevrizmalarında tedavi ve takip konusunda standart bir yaklaşım bulunmamakta, her vaka özelinde karar verilmesi önerilmektedir.
Anahtar Kelimeler : Serpentin anevrizma, intrakraniyal anevrizma, dev anevrizma, nöroradyoloji, endovasküler tedavi