Özet
Amac?: Süperior serebellar arter (SSA) anevrizmaları nadir görülen ve literatürde az bildirilen; genellikle baziler arter veya posterior sirkülasyon anevrizmalarının klinik serilerine dahil edilmişlerdir. Doğal seyri ve klinik yönetimi yeterince anlaşılmamıştır.Gereç ve Yo?ntem: SSA anevrizmaları üç tipe ayrılmış olup; Tip A anevrizmalar, SSA arterinin tam tutulumu olmadan gerçek baziler SSA bağlantısından ortaya çıkmıştır. Tip B anevrizmaları boynun yarısını SSA arterine dahil ederken, Tip C anevrizmaları yalnızca SSA arterinden ortaya çıkmıştır. Kanamış anevrizmaların %76"sı B veya C tipi iken, kanamamış anevrizmaların %46"sı A tipidir.
Bulgular: SSA, baziler arterin distalinden ko?ken alıp, kaudal ve rostral olmak u?zere önce iki dala ayrılır ardından serebellomezensefalik olukta ilerleyip, perforan ve serebellar hemisferik dala ayrılır. Genellikle asemptomatiktirler; SAK, ile prezente olabilirler ve hastaların çoğu iyi klinik derecede kalır. Daha büyük anevrizmalar, kitle etkisi nedeniyle kranial sinir disfonksiyonu ile ilişkilidir, izole serebellar enfarkt da bildirilmiştir. Endovasküler tedavi seçenekleri arasında balonlu veya balonsuz primer koilleme, stent destekli koilleme, akım yönlendirici ve ana arter oklüzyonu gibi seçenekler bulunmaktadır.
Sonuc?: SSA anevrizmalarınında tedavi yöntemi açısından henüz bir fikir birliğine varılmamıştır. Bunun nedeni olarak; ana arterde olası tıkanıklık riski ve iskemik komplikasyonlar ile teknik açıdan her iki yöntem için olası zorluklar sayılabilir.