Özet
Amaç: Bu çalışmanın amacı, düşük hacimli bir merkezde nörovasküler cerrahi deneyimimizi ve sonuçlarımızı incelemektir. Anevrizmal subaraknoid kanama (aSAK) sıklığı ve rüptüre olmayan anevrizma teşhisinin artışı göz önüne alındığında, endovasküler tedavi yöntemlerinin etkileri ele alınmıştır.Gereç ve Yöntem: Çalışmaya, 2023-2024 yılları arasında Şanlıurfa EAH Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniğinde nörovasküler cerrahi uygulanan hastalar dahil edilmiştir. Hastaların başvuru sırasındaki nörolojik durumları, uygulanan tedavi yöntemleri ve postoperatif nörolojik durumları kayıt altına alınmış ve incelenmiştir.
Bulgular: Toplamda 18 hasta çalışmaya dahil edilmiştir, yaş ortalaması 53,8"dir. Hastaların %61,2"si kadın, %38,8"i erkektir. Mikrocerrahi tedavi 14 hastaya (%77,7), endovasküler tedavi 4 hastaya (%22,3) uygulanmıştır. Hastaların %88,8"ine intrakranial anevrizma tanısı ile tedavi yapılmış, %16"sında geç serebral iskemi nedeniyle nörolojik gerileme gözlemlenmiştir. Mortalite oranı %16,6 olarak saptanmıştır.
Sonuç: Düşük hacimli merkezlerde nörovasküler cerrahinin kabul edilebilir sonuçları olabilmektedir. Çalışmamız, intrakranial anevrizmaların sık görüldüğünü ve aSAK ile başvuran hastaların yüksek hacimli merkezlere transferinin her zaman mümkün olamayabileceğini göstermektedir.