Türk Nöroşirürji Dergisi 2011 , Vol 21 , Num 1
Hekimbaşı Abdülaziz Efendi'nin “Kıtaât-i Nekâve Fî Tercemet-i Kelimât-i Boerhave” Adlı Eserinde Yer Alan Nöroşirürji ile İlgili Bölümlerin Değerlendirilmesi
Ahmet ACIDUMAN, Berna ARDA
Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye

Özet

AMAÇ: Hekimbaşı Abdülaziz Efendi tarafından “Kıta‘ât-i Nekâve fî Tercemet-i Kelimât-i Boerhave” adıyla Boerhaave'ın “Aforizmalar'ının” Latinceden Türkçeye çevrilen ve yorumlanan eserindeki nöroşirürji pratiği içerisinde değerlendirilebilecek uygulamaları içeren fasılların okuyucuya sunulması ve bu fasılların Boerhaave'ın “Aforzimalar'ı” ile karşılaştırılması.

YÖNTEM ve GEREÇ: Bu çalışma sırasında Kıta‘ât-i Nekâve fî Tercemet-i Kelimât-i Boerhave'ın Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi, Esad Efendi Koleksiyonu, No: 2462 ve Beyazıt Devlet Kütüphanesi, Veliyüddin Efendi Koleksiyonu, No: 2484'de kayıtlı bulunan yazmaları incelenmiş ve eserde yer alan fasılların günümüz nöroşirürji uygulamalarını ilgilendirenleri saptanmıştır. Daha sonra bu fasıllar Boerhaave'ın özgün Latince aforizmaları ve bu aforizmaların İngilizce çevirileri ile karşılaştırılmıştır.

BULGULAR: Eserde çağdaş nöröşirürji uygulamalarını ilgilendiren konulardan sinir yaralanmaları (162-164, 170-171, 180-185, 189-190. Fasıllar) “Yaralanmalar”la ilgili ikinci makalesinin birinci bölümünde yer almaktadır. Kafa yaralanmaları (239-296. Fasıllar) ise ikinci bölümde bulunmaktadır. Hidrosefali ise “Kronik Hastalıkları” içeren beşinci makalenin on birinci bölümünde iki fasılda (1217-1218. Fasıllar) işlenmiştir.

SONUÇ: Boerhaave'ın kafa yaralanmaları, sinir yaralanmaları, hidrosefali gibi çağımızda nöroşirürji disiplini tarafından değerlendirilen durumlara ilişkin aforizmaları, döneminin anlayışını yansıtmakta olup, Subhîzâde Abdülaziz Efendi'nin de yaptığı Türkçe çeviri ile bu konudaki o döneme ait bilgileri ve tıbbi anlayışı biraz gecikmeli de olsa Osmanlı İmparatorluğu hekimlerine kazandırdığı düşünülebilir. Bununla birlikte, eserin çevirisinin yazma sayısı göz önüne alındığında, eserin imparatorluk hekimleri arasındaki yaygınlığı konusunda iyimser olmak oldukça zor görünmektedir.