Türk Nöroşirürji Dergisi 2019 , Vol 29 , Num 1
Kavernöz Karotis Anevrizmalarının Yönetimi
Ümit Akın DERE1,Erkin SÖNMEZ1
1Başkent Üniversitesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye Kavernöz karotis anevrizmaları, genellikle asemptomatik ve yaşamı tehdit etme riski düşük olan iyi huylu lezyonlar olarak kabul edilir. Oluşum mekanizmalarında idiyopatik, travmatik, iyatrojenik ve enfeksiyöz sebepler sayılmaktadır. Bu anevrizmaların yönetimi tartışmalıdır ve bir karar almak klinisyenler için zordur. Rüptüre olmamış intrakraniyal anevrizmaların uluslararası çalışma (ISUIA) grubunun verilerine bakıldığı zaman, kavernöz karotid anevrizmalarının (KKA) 5 yıllık rüptüre olma oranlarının, anevrizmanın boyutuna göre değişiklik gösterdiği izlenmiştir. Bu anevrizmalar, kitle etkisi ile kraniyal kafa çiftlerine (II., III.,IV., V1-2, VI.) bası oluşturarak kraniyal nöropati; kavernöz sinüs içerisine rüptüre olarak karotikokavernöz fistül ve buna bağlı kemozis, ekzoftalmus, üfürüm; sfenoid sinüsü erozyona uğratarak hayati risk oluşturabilecek epistaksis kliniği ile karşımıza çıkabilirler. Tedavi kararı alırken anevrizmanın etiyolojisi, klinik prezentasyonu, anevrizmanın büyüklüğü, karşı dolaşımın yeterliliği ve tedavi yöntemleri için hasta tercihi dikkate alınmalıdır. Anahtar Kelimeler : Kavernöz karotis anevrizması, Karotikokavernöz fistül, Endovasküler tedavi