Özet
Nöroşirürji, teknik olarak zorluk seviyesi yüksek olan branşlardan biridir. Nöroşirürjikal hataların %75"inden fazlası önlenebilir ve
teknik nitelikte olduğu kabul edilmektedir. Yüksek düzeyde teknik uzmanlık gerektiren ve hata sonucunda büyük sıkıntılar doğurabilen
nöroşirürji ve benzeri branşlarda eğitim alan asistanların komplike vakalarda pratik yapmaları için daha az fırsatları mevcuttur. Kişiler
arası mentorluk, koçluk ve ameliyathanedeki gerçek deneyimlerin yerine geçmese de, simülasyon ile asistanlık eğitimi bu gibi
komplike vakalara hazırlıkta desteklenebilir. Simülasyon eğitimi, özellikle cerrahi becerilere hâkim olmak söz konusu olduğunda tıpta
önemli bir rol oynar. Simülasyon ile öğrenciler teoriyi güvenli bir ortamda uygulamayı öğrenerek sadece güven değil, aynı zamanda
beceri de kazanırlar. Teknoloji geliştikçe, sanal gerçeklik (VR) ve fiziksel simülatörler gelişmiş ve şu an nöroşirürji eğitim programının
önemli bir parçası hâline gelmiştir. Kontrollü bir alanda tasarlanmış pratiğe dayanan simülasyonlar hastaları ve öğrencileri riske
atmaksızın psikomotor becerilerin artmasına izin verir. Usta-çırak öğretim modeliyle karşılaştırıldığında, simülasyon eğitimi zaman
açısından verimli olması, öğrenme eğrisinin kısalığı ve nihayetinde uzun vadede azalan maliyetler açısından daha avantajlıdır. Bu
yazıda, mevcut simülasyon modellerini inceleyerek nöroşirürji eğitimdeki yerini tartışıyoruz.