Özet

GEREÇ ve YÖNTEMLER: Tek merkezli retrospektif çalışma olarak planlanan bu araştırmaya Ocak 2021-Aralık 2022 tarihleri arasında tarafımızca intrakraniyal tümör nedeniyle ameliyat edilen, patoloji sonucu menengiom olarak raporlanan hastalardan preoperatif ve postoperatif dönemde arşiv kayıtları tam olan 112 hasta dahil edilmiştir.

BULGULAR: Hastaların başvuru şikâyetleri incelendiğinde %38,4'ü baş ağrısı, %23,2'si insidental, %19,6'sı baş dönmesi (bulantı-kusma), %11,6'sı nöbet ve %7,1'i nörolojik defisit ile ilk bulgusunu vermiştir. Postoperatif dönemde %9.8'i Gamma Knife Radyocerrahi, %15,2'si radyoterapi tedavisi almıştır. Menengiomların %18,8'i konveksitede, %17,8'i sfenoid kanatta, %17,8'i olfaktör oluk/frontobazalde lokalizedir. Menengiomların %25,9'u meningotelyal histopatolojik alt tip, %23,2'si atipik histopatolojik alt tiptir. Menengiomların %74,1'i patolojik derece 1, %51,8'i Simpson derece 2'dir. Histopatolojik alt tip ile cinsiyet, lokalizasyon, postoperatif Gamma Knife Radyocerrahi tedavisi alma durumu ve postoperatif radyoterapi tedavisi alma durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Ayrıca tümör lokalizasyonu ve postoperatif Gamma Knife Radyocerrahi tedavisi alma durumu ile Simpson rezeksiyon derecesi, patolojik derece ile postoperatif Gamma Knife Radyocerrahi ve radyoterapi alma durumu arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.

SONUÇ: Bu çalışmada, menengiomların klinik tanı ve tedavi yönetimine dair tek merkezli retrospektif bir analiz sunulmuştur. İstatistiksel olarak tümör lokasyonu ile Simpson rezeksiyon derecesi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunması, tümör lokalizasyonun cerrahi yaklaşımın planlanmasında önemli bir faktör olduğunu göstermektedir. Menengiom tedavisinin yönetiminde multidisipliner yaklaşımın önemi görülmektedir.