Özet
AMAÇ: İntraventriküler tümörlerin ayırıcı tanı özelliklerini vurgulamak ve özellikle transkortikal yaklaşımın sonuçlarını değerlendirmektir.YÖNTEM: Kliniğimizde 1996-2002 yılları arasında ameliyat edilen 7'si III.ventrikül ve 15'i lateral ventrikül yerleşimli 22 supratentorial intraventriküler tümör olgusu retrospektif olarak incelendi.
BULGULAR: III. ventrikül yerleşimli olguların 5'ine transfrontal-transkortikal, birine pterional transsylvian, birine ise anterior interhemisferik transkallozal yaklaşım uygulandı. Bunlardan kolloid kistli 4 olguda stereotaktik yöntem kullanıldı. Lateral ventrikül yerleşimli 14 olgunun tümüne transkortikal yaklaşım uygulandı. Stereotaktik biopsi sonucu yüksek grade'li glial tümör tanısı alan bir olgunun tümörüne müdahale edilmeyip sadece ventriküloperitoneal (VP) şant tatbik edildi.
Total rezeksiyon oranı %76 idi. Dört olguda şant gerektiren hidrosefali, bir olguda şant gerektiren subdural koleksiyon görüldü. Hiçbir hastada postoperatif epilepsi gözlenmedi. Olguların 15'i iyi çıkışlıydı, 3 olgu kaybedildi.
SONUÇ: İntraventriküler tümörlerin tedavisinde temel yaklaşım cerrahi ve cerrahi yaklaşımda amaç en kısa yol ve minimal hasar ile total mikroşirürjikal rezeksiyon olmalıdır. Özellikle lateral ventrikül tümörlerinde transkortikal girişim tercih edilebilir bir yaklaşım yöntemidir.