Türk Nöroşirürji Dergisi 2009 , Vol 19 , Num 1
Kraniyovertebral Bileşke Cerrahisinin Uzun Dönem Sonuçları
Kadir KOTİL, Bekir KILINÇ
Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nöroşirürji Kliniği, İstanbul, Türkiye

Özet

AMAÇ: Kraniovertebral bileşke instabilite nedenleri travma, dejeneratif hastalık, tümör ve infeksiyonlardır. Bu bölge patolojileri için birçok cerrahi yöntem tanımlanmıştır. Kranioverterbal bileşke stabilizasyonu için birçok internal fiksasyon sistemi gelişim göstermektedir. Bununla birlikte kraniovertebral fiksasyon sistemleri için tam anlamda bir ortak karar yoktur. Biz, kraniovertebral bileşke instabilitesinde füzyon uygulanan 25 olguluk bu serinin sonuçlarını sunduk.

METOT: 1998-2008 yılları arasında kliniğimizde opere edilen kraniovertebral bileşke patolojilerindeki uygulamalarımızı retrospektif olarak inceledik. Tüm olgularda kraniovertebral füzyon amaçlandı ve bunun için rijit posterior vida veya plak ya da rodlar kullanıldı. Olguların yaşları 3 ile 75 arasında değişiyordu (ortalama yaş 44.4 idi).Cinsiyet dağılımına bakıldığında 13'ü kadın 12'si erkek idi. Ortalama takip süresi 48.2 ay idi. 5 olgu travma (%25), 5 olgu baziler invajinasyon (%25), 8 olgu infeksiyon (%32, Pott hastalığı), 4 olgu romatoid artrit (% 16) ve 3 olgu da tümör (%12) etiyolojili idi. Olgulardan üçü halo uygulanması sonrası başarısız olunmuş olgulardandı. Olgular rutin olarak cerrahi sonrası 1. hafta ve 1., 3., 6. aylarda ve bazı olgular her yıl incelendiler.

BULGULAR: Tüm olguların kraniovertebral dislokasyonları düzeltildi. Bu uygulamalarda cerrahi işleme ait mortalite olmamıştır. 2 (%8) olguda yüzeyel infeksiyon oluşmuştur. Dens rezeksiyonu yapılmış 2 (%8) olgu geç dönem infeksiyon sonucu ex olmuşlardır. Olguların %90'ında semptomlar ve nörolojik bulgular düzelmiş; geri kalan % 10'unda ise hiç bir değişiklik olmamıştır. Füzyon seviyesi oksiput ile C3-C4 arasında değişiyordu. 3 olguda allogreft, 3 olguda otogreft kosta ve diğerlerinde ise otogreft iliak kanat kullanıldı. Bir olguda füzyon oluşmaması ve implant kırılması oluşmuştur.

SONUÇ: Kompleks kraniovertebral bölgenin rijit internal fiksasyonunun; oksipital kemik, servikal pedikül ve lateral kitle anatomisinin son zamanlarda daha detaylı ve iyi incelenip sentez edilmesi sonucu güvenilir bir teknik olduğu görülmüştür. Postoperatif dönemde, hastaların boyun hareketlerindeki kısıtlılık ve postoperatuvar boyun ağrısı en önemli dezavantajı iken; avantajı halo uygulanmasına gerek kalmamasıdır. Füzyon başarısı çok yüksektir.