Türk Nöroşirürji Dergisi 2023 , Vol 33 , Num 1
Posterior Fossada Kanamaya Neden Olmuş İntrakraniyal Dural Arteriovenöz Fistüllerin Yönetimi ve Sonuçları: Klinik Çalışma
Rıfat AKDAĞ1,Uğur SOYLU1,Ergün DAĞLIOĞLU2,İlkay AKMANGIT3,Vedat AÇIK4,Ahmet Deniz BELEN2
1SBÜ Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Beyin Cerrahi Kliniği, Bursa
2SBÜ Ankara Şehir Hastanesi, Beyin Cerrahisi Kliniği, Ankara
3SBÜ Ankara Şehir Hastanesi, Radyoloji Kliniği, Ankara
4SBÜAdana Şehir Hastanesi, Beyin Cerrahisi Kliniği, Adana
5SBÜ Taksim Eğitim Araştırma Hastanesi, Beyin Cerrahisi Kliniği, İstanbul

Özet

Amaç: Oldukça nadir bir şekilde Posterior Fossada kanamaya neden olan İntrakraniyal Dural Arteiovenöz Fistül (dAVF) hastalarının tanı, tedavi ve uzun dönem sonuçlarını değerlendirdik.

Yöntem: Bu retrospektif çalışma 2012 ve 2020 yılları arasında Endovasküler, cerrahi, kombine veya Gamma Knife tedavileri uygulanan 15 hastayı içeriyordu. Hasta demografisi ve klinik özellikler, anjiyografik özellikler, tedavi modaliteleri, komplikasyonlar ve sonuçlar analiz edildi.

Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 40 ± 17 (aralık17-68) ve %68"i, erkek (11/15) idi. Ortalama GKS 11,5 ±3,9(aralık 4-15) iken %46,3 baş ağrısı, %53,7"si ise stupor /koma hali ile başvurdu. Tüm dAVF"ler kortikal venöz drenaja sahipti. 11(%73,3) hastada fistül Tentoryum yerleşimli idi ve en yaygın lokalizasyondu. Transvers(TS) ve Sigmoid sinüs(SS) yerleşimliler 3(%20) iken, 1(%6,7) hastada Foramen Magnum yerleşimli dAVF tespit edildi. dAVF"ler 16(%88,8) seans Transarteriyal(TA) yol ile 1"er (%5,5) seansta transvenöz(TV) ve TA+TV ile kapatıldı. 2(%14,2), hastaya cerrahi uygulandı. Tam kapanma sağlanamayan 1 hastada Gamma Knife tedavisi uygulandı. 1(%7,1) hasta mortal seyretti. Birinci yılda mRS 0-2 arasında olan hasta sayısı 9(%64,2) olarak tespit edilirken, 1. Yıl kontrol anjiografilerinde total kapanma %71 idi.

Sonuç: Posterior fossa kanamalarının ayırıcı tanısında, orta ve yaşlı yaş grubunda bile klinik durumu iyi ve saf hematom ile başvuran hastalarda çok nadir görülen bir antite olan dAVF"lerin ayırıcı tanısında akılda bulundurulmalıdır. Bu tür hastaların tedavisi, patolojik damar anatomisinin iyi anlaşılması ve uygun endovasküler tedavi yaklaşımları ile multidisipliner olarak güvenli ve etkin bir şekilde yapılabilir.