Türk Nöroşirürji Dergisi 1999 , Vol 9 , Num 3
İNTRAKRANİAL GİRİŞİMLER SONRASI GELİŞEN SEMPTOMATİK HİPONATREMİ
Saim KAZAN, Mahmut AKYÜZ, Recai TUNCER
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroşirürji Anabilim Dalı, Antalya

Özet

İntrakranial patolojilerle sıklıkla birlikte görülen hiponatremi aynı zamanda hastanın nörolojik durumunda da kötüleşmeye yol açar. Bu durum daha çok uygunsuz antidüiretik hormon salınım sendromu (UADHS) ile ilişkilidir. Ancak volüm azalması ile birlikte aşırı natriürezisin görüldüğü bazı hastalarda beyin tuz kaybı sendromu (BTKS) daha olası bir nedendir. Intrakranial operasyonu takiben semptomatik hiponatremi gelişen olguların volüm durumlarını araştırmak için, 15 hastanın santral venöz basınçlarının (SVB) subklavian yen katateri yoluyla izleme aldık. Tedavi SVB ölçümlerine ve hiponatreminin ciddiyetine göre yapıldı. Beş hasta hipovolemik (SVB < 6 cmH20), sekiz hasta normovolemik (SVB = 6 - 10 cmH20) ve iki hasta hipervolemik (SVB > 10 cmH20 ) bulunurken, yedi hasta hafif hiponatremik (126 -132 mEq/L), 4 hasta orta derecede hiponatremik (121-125 mEq/L) ve 4 hasta ciddi hiponatremik (≤ 120 mEq/L) bulundu. 10 hasta UADHS ve 5 hasta BTKS tanısı aldı. 8 hastanın primer tanısı ise subaraknoid kanama idi. Sonuç olarak, UADHS ve BTKS arasındaki başlıca farklılığın volüm durumları olduğu, UADHS normovolemik yada hipervolemik bir durum olarak bulunurken, BTKS'a hipovoleminin eşlik ettiği ve tedavilerinin de farklı olduğu belirtilmiştir.