2Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Kliniği, Adana, Türkiye AMAÇ: Serebral kavernöz hemanjiomlar vasküler yapıların nadir görülen hamartomudur. Kavernöz anjiomlar, tamamen kollajenden ibaret olan glial veya nöral doku içermeyen tek tabaka endotelyal hücrelerle örtülü sinüzoidal hücrelere benzer yapılardan teşekkül etmektedir. Gelişimsel vasküler anomali ve kapiller telenjiektazilerden sonra üçüncü sıklıkta görülen vasküler malformasyonlardır. İntrakranial vasküler malformasyonların %5-16’sını oluştururlar.
YÖNTEM ve GEREÇ: 2011-2016 yılları arasında kliniğimizde opere edilmiş olan kraniyal ve spinal kavernom olguları retrospektif olarak değerlendirilmiştir.
BULGULAR: 25 kavernöz anjiomlu olgunun 12’si erkek, 13’ü kadın olup, yaş ortalaması ise 38,4 olarak bulundu. Lezyonların 17’si supratentorial, 2’si infratentorial, 1’i intraorbital, 5’i spinal yerleşimli idi. Hastaların 12’sinde epilepsi, 3’ünde hemoraji, 3’ünde paraparezi, 2’sinde trunkal ataksi, 1’inde diplopi, 1’inde hidrosefali, 1’inde idrar inkontinansı mevcuttu. Tüm hastalarda kavernöz anjiomlar total eksize edildi. Postoperatif dönemde spinal kavernom nedeniyle opere edilen hastalarımızdan 2’sinde paraparezisinde artış gelişti. Postoperatif 3. ay takiplerinde paraparezilerinde düzelme gözlendi. Kontrol beyin bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) incelemelerinde herhangi bir patoloji tespit edilmedi.
SONUÇ: Semptomatik olan kavernöz anjiomlarda cerrahi eksizyon yapılmalıdır. Kritik lokalizasyonlu ve semptomsuz olan kavernöz anjiomların, belirli aralıklarla MRG ile takibi yapılabilir. Tedaviye yanıt vermeyen epileptik nöbetler ve tekrarlayan kanamalar nedeniyle nörolojik kötüleşmeler olabileceğinden cerrahi tedavi her zaman göz önünde bulundurulmalıdır.
Anahtar Kelimeler : Kavernöz anjiom, Hamartom, Vasküler malformasyon, Orbita