Türk Nöroşirürji Dergisi 2017 , Vol 27 , Num 1
Posterior Fossa Epidermoid Tümörlerine Cerrahi Yaklaşımlar
Ahmet Hilmi KAYA1,Adnan DAĞÇINAR3,
1Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü, İstanbul Türkiye
2Gelişim Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Yüksek Okulu, İstanbul, Türkiye
3Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye
Epidermoid tümörler, embriyonik yaşamın 3. ve 5. haftası arasında nöral tüp kapanma aşamasında epidermal hücrelerin ektopik kalıntılarından meydana geldikleri düşünülen, benign karakterde ve yavaş büyüyen konjenital lezyonlardır. Tüm primer beyin tümörlerinin %0,3 ile %1,8"ini oluştururlar. Yerleşim yerleri sıklıkla serebellopontin köşe, parasellar bölge, orta kranial fossa, kafatasındaki diploik alanlar, spinal kanal ve nadiren intraserebral bölgedir. Epidermoid tümörleri diğer intrakranial lezyonlardan ayırmak için uygun nöroradyolojik görüntüleme yöntemleri kullanılmalıdır. Difüzyon ağırlıklı manyetik rezonans görüntüleme tanı için belirleyicidir. Rekürren bir aseptik inflamasyon olan Mollaret"s menenjiti, epidermoid tümörlerle ilişkili olarak bilinir. Bu tümörlerin total rezeksiyonu rekürrensin önlenmesinde asıl tedavi yöntemi olsa da, subaraknoid alandaki nöral ve vasküler elemanlara sıkıca yapışmış olan kapsülün tam rezeksiyonu her zaman mümkün olmamaktadır. Yaşargil"e göre, posterior fossa dışına uzanım gösteren tümörler de dahil olmak üzere pek çok olguda retrosigmoid suboksipital yaklaşımla total rezeksiyon mümkündür. Bazal sisternler boyunca büyüme eğilimleri olduğu için, epidermoid tümörler cerrahi koridoru genişleterek rezeksiyon için nispeten elverişli bir alan sağlarlar. Supraserebellar infratentorial yaklaşım ile kombinasyon, mezensefalik, pineal, parasellar ve temporobazal bölgelere ulaşma olanağı sağlayacaktır. Bazı olgularda mikroskop yaklaşım ile birlikte endoskopik asistansın kullanılması tümörün daha iyi görüntülenmesini sağlayabilmektedir. Anahtar Kelimeler : Posterior fossa, Epidermoid tümor, Cerrahi