YÖNTEMLER: 1993-2005 yılları arasında, Sağlık Bakanlığı Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroşirürji Kliniğinde spontan subaraknoid kanama tanısı ile yatırılıp, anjiyografide intrakranial anevrizma saptanan, 100 olgu retrospektif olarak incelendi. Çalışma kapsamındaki olguların, iyon selektif elektrot yöntemi ile elde edilen, kan plazma Na+ düzeyi değerlendirildi. Anjiografik vazospazm değerlendirilmesinde, Saito'nun vazospazm sınıflandırması kullanıldı.
BULGULAR: Bu çalışmada, hiponatreminin; anevrizma lokalizasyonu, vasospasm, mortalite- morbidite ve zaman ilişkisi incelendi. Bizim çalışmalarımızda anterior ve orta serebral arter anevrizmalarında hiponatremi daha sık görülmekteydi. Klinik vazospazm % 23, anjiyografik vazospazm % 59 olarak bulundu. BBT deki kanama miktarı ile anjiyografik vazospazm arasında ilişki mevcuttu. Anjiyografik vazospazmın % 70'ı Fisher derece 3 ve derece 4 de görülmekteydi. Bu çalışmada 100 olgunun 27'sinde (% 27) hiponatremi görüldü ve hiponatremili olgularda % 30,8 mortalite mevcuttu. Anevrizmal SAK sonrası hiponatremi gelişme süresi ortalama 9 gündü ve literatürlerdeki bilgilerle uyumluydu.
SONUÇ: Hiponatremi, anevrizmal subaraknoid kanamalı hastalarda sık görülen bir komplikasyondur. Hiponatremili olgularda, normal serum sodyum seviyesine sahip olgulara göre, daha yüksek oranda serebral enfarktüs, morbidite ve mortalite riski vardır. Bu nedenle, angiografide anevrizma saptanan SAK'lı olgularda, günlük serum sodyum düzeyi bakılmalıdır.
Anahtar Kelimeler : Subaranoid kanama, Hiponatremi