Türk Nöroşirürji Dergisi 2020 , Vol 30 , Num 1
Hassas Bölge Yerleşimli Suprantentoriyal Tümör Tanılarımız
İhsan CANBEK,Hakan AK
1Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı, Yozgat Giriş: Primer beyin tümörleri santral sinir sistemi dokularından gelişir ve tüm beyin tümörlerinin yaklaşık yarısını oluştururmaktadır. Diğer yarısını ise metastatik tümörler oluşturmaktadır. Bu sunumda 2018-2019 Kasım ayları arasında kliniğimizce supratentoriyal kitle tanısıyla opere edilen hastalar irdelenmiş olup hassas bölge yerleşimli lezyonlar araştırılmıştır.

Gereç ve Yöntem: 2018-2019 yılları arasında Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi araştırma hastanesinde beyin tümörü nedeniyle opere edilmiş hastalar geriye dönük olarak taranmıştır. Hastaların yaş cinsiyet, lezyon yeri ve patoloji tanıları not edildi. Eksik dosya bilgisi olan hastalar, beyin apsesi teşhisi konulmuş hastalar ve infratentoriyal lezyonları olan hastalar çalışma dışında tutulmuştur. İlaveten 18 yaş altı pediatrik hastalar çalışma dışında tutulmuştur.

Bulgular: Toplam 25 hastanın kayıtlarına ulaşıldı. Ancak hasta verilerinde eksiklik olması nedeniyle yalnız dokuz hasta çalışmaya dahil edildi. Bu hastaların 3"ü erkek 6 tanesi ise kadındı. Hastaların yaş aralığı 37-79 arasında değişmekteydi. Bu hastalarda lezyonlardan beş tanesi sağ taraf yerleşimli iken 4 hastada sol taraf yerleşimliydi. Tümör lokalizasyonlarına bakıldığında 4 hastada tümör yerleşiminin hassas bölgelerde olduğu görüldü. Bu hassas bölgeler 2 hastada superior saggital sinüs yakın komşuluğu, 1 hastada sinüs rektus komşuluğu şeklindeydi. 1 hastada ise derin yerleşimli internal kapsül arka bacak komşuluğundaydı. Hassas yerleşimli tümörlerin patolojik tanılarının sagittal sinüs komşuluğunda olanların birisi psammatöz menejiyom diğerinin ise diffüz astrositom olduğu, sinüs rektus komşuğunda olanın malign epitelyal tümör metastazı olduğu ve derin yerleşimli internal kapsül arka bacak komşuluğunda olanın ise adenokarsinom metastazı olduğu tespit edildi.

Sonuç: Çalışmamızda hasta sayısının kısıtlı olmasına rağmen tüm supratentoriyel tümörlerde olduğu gibi hassas bölge yerleşimli tümörlerde çok farklı patolojik tanılar ile karşılaşılabilir. Anahtar Kelimeler :