PDF Benzer Makaleler Yazara Mail Gönder

¹Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği, Karabük, Türkiye DOI : 10.5137/1019-5157.TND.3292 Son yıllarda minimal invaziv cerrahi işlemler her alanda olduğu gibi beyin ve sinir cerrahisi alanında da yaygınlaşmaya başlamıştır. Özellikle omurga cerrahisinde de son 20 yılda minimal invaziv cerrahi teknikleri daha fazla tercih edilmeye başlanmıştır. Minimal invaziv omurga cerrahisinin en önemli prensibi cerrahi sırasında omurgayı çevreleyen yumuşak dokuya olan hasarı minimize etmektir. Daha az yumuşak doku hasarı ile daha hızlı iyileşme ve hastanede kalış süresinin kısalması sağlanır. Minimal invaziv cerrahi teknikleri ile beraber, yumuşak doku hasarı ve ameliyat sonrası ağrı azalmakta, hastanede yatma süresi azalmakta, hasta mobilizasyonu daha erken olmakta, ayrıca cerrahi esnasında kanama miktarı azalmakta, cerrahi sonrası enfeksiyon riski azalmakta, ekonomik maliyet azalmakta, minimal kesilerden dolayı daha estetik görünüm ve hastaların normal hayatlarına daha erken dönmeleri sağlanmaktadır. Son yirmi yıl içinde minimal invaziv omurga cerrahi yaklaşımları omurganın her alanı için tanımlanmış ve cerrahi seçenek olarak kullanılmaya başlanmıştır. Geleneksel açık cerrahiye kıyasla minimal invaziv omurga cerrahisi ameliyat sonrası ağrı, kan kaybında ve enfeksiyon riskinde azalma ve hastanede yatış süresinin azalması gibi pek çok avantaja sahiptir. Deneyim yoluyla minimal invaziv omurga cerrahisi çoğu dejeneratif omurga hastalıklarında kullanılabilir. Minimal invaziv omurga cerrahisi için kullanılan teknikler ve cerrahi aletler geleneksel açık prosedürlerden biraz farklıdır. Minimal invaziv omurga cerrahisi prosedürlerini uygulamaya başladıktan sonra belirli bir öğrenme eğrisi beklenmelidir. Anahtar Kelimeler : Minimal invaziv omurga cerrahisi, ALIF, Endoskopik diskektomi