4İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Nörolojik Bilimler Nöropatoloji Bölümü, İstanbul AMAÇ: Kafa tabanında yer alan dev tümörler ve kompleks lezyonlar için başlıca cerrahi tedavi ile birlikte diğer tedavi yöntemlerinin uygulanması, cerrahi tedavinin birkaç aşamada gerçekleştirilmesi ya da kombine kafa tabanı yaklaşımlarının uygulanması gibi seçenekler vardır. Biz bu çalışmada, aynı seansta birden çok kafa tabanı yaklaşımının bir arada kullanıldığı olguları cerrahi teknik yönünden irdeledik.
YÖNTEMLER: Ekim 1994 -Ekim 2004 tarihleri arasında kafa tabanı lezyonu olan 229 hastaya cerrahi rezeksiyon uyguladık. 229 hastadan 79'u dev tümör ve kompleks lezyonlara sahipti. Bu hastalarda kombine kafa tabanı yaklaşımı uygulandı. Seçilen cerrahi yaklaşımlar ve tedavi sonuçları retrospektif olarak incelendi.
BULGULAR: Olguların 50'si (38 benign ve 12 malign) tümörlerden, 18'i vasküler lezyonlardan (baziler apex ve anterior kominikan arter anevrizması), 11 'i kompleks travmatik lezyonlardan oluşmaktaydı. Ortalama hasta yaşı 47,6 yıl olarak saptandı. Benign tümör olgularında 3'ü dışında total tümör rezeksiyonu; malign tümör olgularının 8'inde subtotal, 4'ünde gross total tümör rezeksiyonu; anevrizma olgularının tümünde klipleme; travma olgularında dekompresyon ve kafa tabanı duraplastisi gerçekleştirildi. Başlıca postoreratif erken dönem (ilk 30 gün) komplikasyonlar hemirarezi (8 olgu), kranyal sinir paralizisi (15 olgu), beyin omurilik sıvısı (BOS fistülü (5 olgu), çeşitli enfeksiyonlar (6 olgu), postoperatif koma (7 olgu) olarak görüldü. Postoperatif erken dönemde 7 (%9.8) olgu cerrahi komplikasyonlar sonucunda kaybedildi.
SONUÇ: Kompleks kafa tabanı lezyonlarının tedavisinde, kombine kafa tabanı yaklaşımları da tedavi seçeneklerinden biridir ve bu yaklaşımlarla iyi sonuçlar alınabilir.
Anahtar Kelimeler : Kombine yaklaşım, Kafa tabanı, Dev tümör, Kompleks anevrizma