2Akdeniz Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı, Antalya, Türkiye AMAÇ: Spontan subaraknoid kanama (SAK) sonrası yapılan anjiyografik incelemede patolojik bulgu saptanamayan olguların klinik seyri, tekrar anjiyografilerin tanısal yararı ve uzun dönem sonuçları ortaya koymaktır.
YÖNTEM ve GEREÇ: 1998 – 2013 yılları arası, kliniğimize spontan SAK nedeniyle kabul edilmiş ve başlangıçta kateter anjiyografisi negatif bulunan hastalar retrospektif incelendi. SAK tanısı bilgisayarlı beyin tomografisi (BBT) ya da lomber ponksiyon (LP) ile kondu. İlk kanamadan iki hafta sonra dijital subtraksiyon anjiyografi (DSA) ya da üç boyutlu bilgisayarlı tomografik anjiyografi (3BBTA) tekrarı yapıldı. BBT bulgularına göre hastalar; perimezensefalik, diff üz ve BT negatif olmak üzere sınıfl andırıldılar. Kısa ve uzun dönem sonuçlar Glasgow Sonuç Skalası (GSS) ile değerlendirildi.
BULGULAR: İncelenen 84 hastadaki kanama şekli %45,2 perimezensefalik, %35,7 diff üz ve %19 BT negatifti. Tüm gruplarda Hunt – Hess skoru 4 ve 5 hasta izlenmedi. Hiçbir hastada tekrar anjiyografinin tanısal yararı görülmedi. Kısa ve uzun dönemde hiçbir hastada yeni kanama atağı izlenmedi.
SONUÇ: Anjiyografi negatif SAK’ lar, anevrizmatik kanamalara göre daha iyi seyirlidir. Kanama şekli en önemli prognostik gösterge olup, diff üz kanamalarda komplikasyon oranları daha yüksektir. İnvaziv kateter anjiyografi ve tekrar incelemeler perimezensefalik ve BT negatif olgularda gerekli olmayabilir.
Anahtar Kelimeler : Subaraknoid kanama, Negatif anjiyografi, Tanısal yarar, Uzun dönem takip