Özet
Epidermoid tümörler, embriyonik yaşamın 3. ve 5. haftası arasında nöral tüp kapanma aşamasında epidermal hücrelerin ektopik
kalıntılarından meydana geldikleri düşünülen, benign karakterde ve yavaş büyüyen konjenital lezyonlardır. Tüm primer beyin
tümörlerinin %0,3 ile %1,8"ini oluştururlar. Yerleşim yerleri sıklıkla serebellopontin köşe, parasellar bölge, orta kranial fossa,
kafatasındaki diploik alanlar, spinal kanal ve nadiren intraserebral bölgedir. Epidermoid tümörleri diğer intrakranial lezyonlardan
ayırmak için uygun nöroradyolojik görüntüleme yöntemleri kullanılmalıdır. Difüzyon ağırlıklı manyetik rezonans görüntüleme tanı için
belirleyicidir. Rekürren bir aseptik inflamasyon olan Mollaret"s menenjiti, epidermoid tümörlerle ilişkili olarak bilinir. Bu tümörlerin
total rezeksiyonu rekürrensin önlenmesinde asıl tedavi yöntemi olsa da, subaraknoid alandaki nöral ve vasküler elemanlara sıkıca
yapışmış olan kapsülün tam rezeksiyonu her zaman mümkün olmamaktadır. Yaşargil"e göre, posterior fossa dışına uzanım gösteren
tümörler de dahil olmak üzere pek çok olguda retrosigmoid suboksipital yaklaşımla total rezeksiyon mümkündür. Bazal sisternler
boyunca büyüme eğilimleri olduğu için, epidermoid tümörler cerrahi koridoru genişleterek rezeksiyon için nispeten elverişli bir
alan sağlarlar. Supraserebellar infratentorial yaklaşım ile kombinasyon, mezensefalik, pineal, parasellar ve temporobazal bölgelere
ulaşma olanağı sağlayacaktır. Bazı olgularda mikroskop yaklaşım ile birlikte endoskopik asistansın kullanılması tümörün daha iyi
görüntülenmesini sağlayabilmektedir.