Türk Nöroşirürji Dergisi 2018 , Vol 28 , Num 1
Proksimal Anterior Serebral Arter ve Anterior Komunikan Arter Anevrizmalarının Cerrahi Tedavisi
Özhan Merzuk UÇKUN1,Deniz DİVANLIOĞLU1,Ahmet Deniz BELEN1
1Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği, Ankara, Türkiye

Özet

Proksimal anterior serebral arter (A1) anevrizmaları nadir görülmesine ve küçük boyutta olmalarına rağmen, klinik progresyon açısından tehlikeli anevrizmalardır. Boyutlarının genellikle 2-2,5 mm"nin altında olması nedeniyle subaraknoid kanama (SAK) veya intraserebral hematom ile başvuran hastalarda dijital substraksiyon anjiyografi (DSA) sonucunda, anevrizma saptanmazsa dahi DSA tekrarı gerekmektedir. İnsidental saptanan A1 anevrizmalarının rüptür riski yüksek olması sebebi ile boyutlarına bakılmaksızın tedavi edilmeleri gereklidir. A1 anevrizmaları sıklıkla proksimalde bulunan perforan dallara yakın komşuluğundan ortaya çıkarlar. Cerrahi tedavi öncesi A1 anevrizmasının; parent A1, Heubner"in rekürren arteri ve diğer perforan dalların, optik kiazma ve inferior frontal lob ile olan ilişkisi detaylıca incelenmelidir. Anterior komunikan arter (AComA) anevrizmaları ise kompleks, büyük ve dev anevrizmalardır. AComA anevrizma cerrahisinde, tıpkı A1 anevrizmalarında olduğu gibi cerrahi tedavi öncesinde, hastanın damarsal yapısının ve AComA kompleksine özgü farklılıkların detaylı incelenmesi, diseksiyon sırasındaki oryantasyon için çok önemlidir. AComA anevrizmalarının yönelimi anterior, posterior, inferior veya superiore doğru olabilir. Bu yüzden AComA anevrizma diseksiyonunda 12 majör arteri ortaya koymak gerekir. Hem A1 hem de AComA anevrizmalarında rutin olarak klipleme sonrası mikro-doppler ile akım kontrolü yapılmalıdır.