Özet
Glioblastoma (GBM) en yaygın primer malign beyin tümörüdür. Gliolastoma korpus kallozum boyunca uzanım yaptığı zaman
kelebek görüntüsü oluşturması nedeniyle "kelebek glioblastom (kGBM)" olarak adlandırılır. kGBM"ler tüm glioblastomaların yaklaşık
olarak %3"ünü oluşturur. Kelebek glioblastomalara yönelik yaklaşımın tarihsel sürecine bakıldığında ilk dönemlerde sadece palyatif
yaklaşım, biyopsi ve palyatif yaklaşım, biyopsi ve adjuvan kemoterapi seçeneklerinin kullanıldığı görülmektedir. Bununla birlikte
gerek cerrahi tekniklerin gerekse de cerrahiye yardımcı araç ve gereçlerin gelişmiş olmasına bağlı olarak kGBM"lere yaklaşımda daha
agresif cerrahi rezeksiyonlara yönelmeye başlandığını görmekteyiz. Çalışmalardan elde edilen veriler yorumlandığında uygun hasta
seçimi ile eskiye nazaran daha agresif rezeksiyonların ek komplikasyon geliştirmeden sürvey üzerine önemli etkilere sahip olduğunu
görmekteyiz. Agresif rezeksiyonun bir diğer avantajı da özellikle ileri moleküler çalışmalarda kullanılmak üzere daha fazla doku elde
edebilmeye olanak sağlamasıdır. Her ne kadar literatürde sınırlı sayıda çalışma olsa da kGBM"lerde agresif rezeksiyonun ümit vaat
ettiği görülmektedir.