Özet
Daha önce stereotaktik ve fonksiyonel beyin cerrahisinde kullanılan klasik lezyonlama yöntemlerinin yerine son 25 yıldır yüksek
frekansta derin beyin stimülasyonu (DBS) geliştirilmiştir. Bu yöntem, tersine çevrilebilirliği ve uyarlanabilirliği temelinde etkinliğini
kanıtlamıştır. Yöntem başlangıçta Parkinson hastalığı ve esansiyel tremor için hareket bozukluğu hastalıklarında kullanılırken, artık
epilepsi, distoniler ve küme baş ağrısı daha yakın zamanda obsesif-kompulsif bozukluk, Gilles de la Tourette tikleri ve majör depresyon
gibi psikiyatrik bozuklukların semptomatik tedavisinde yer edinmiştir. DBS, motor bozukluklarda yaygın olarak kabul edilen bir tedavi
olmasına rağmen, invaziv ve pahalı bir prosedür olmaya devam etmektedir. DBS"nin deneyimli ekiplerin organizasyonu ışığında
etik ve sosyal zorluklarının daha fazla incelenmesi gerekir. DBS"nin uygulamasında, özellikle hasta seçimi, bilgilendirilmiş onam,
kaynak tahsisi ve kamu anlayışında önemli etik ve sosyal zorluklar mevcuttur. DBS kullanımında mevcut ve ortaya çıkan sorunları
belirlemek ve karakterize etmek için, DBS hakkındaki beyin cerrahisi literatürünün yanı sıra disiplinler arası tıp etiği ve ilgili psikolojik
ve sosyolojik literatürü gözden geçirilmiştir. DBS gibi üst düzey cerrahi prosedürün organizasyonunun yanında, DBS ile ilgili etik
ve sosyal konulara ilişkin incelemeler, üstesinden gelinemez olmasa da birçok önemli zorluğun çok daha yakından ilgilenilmesi
gerektiğini vurgular.