Türk Nöroşirürji Dergisi 2022 , Vol 32 , Num 3
Servikal Spinal Dejenerasyonun Fizyopatolojisi
Numan KARAARSLAN1,İbrahim YILMAZ2,Tezcan ÇALIŞKAN3,Hakan SOMAY4
1Haliç Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye
2İstanbul Rumeli Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, Tıbbi Hizmetler ve Teknikler Bölümü, İstanbul, Türkiye
3Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı, Tekirdağ, Türkiye
4İstanbul Kadıköy Medicana Hastanesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği, İstanbul, Türkiye

Özet

Servikal spinal dejenerasyon, yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan patolojik süreçlerdir. İntervertebral disk dokusu (İVD), unsinat eklemler, faset eklemler ve ligamentöz yapılar bu dejeneratif süreçten en çok etkilenen yapılardır. İleri yaş, çevresel faktörler, genetik özellikler, uzun süre aynı postürde kalma ve bazı meslekler ortaya çıkan dejeneratif sürece katkı sağlamaktadır. Servikal dejeneratif süreçler, dejeneratif servikal disk hernisi, servikal spondiloz ve unsinat eklem osteofiti şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Tüm bu dejeneratif patolojilerin sonucu olarak gerek servikal spinal kanal gerekse intervertebral foramen çapında azalmaya bağlı olarak nörovasküler kompresyona bağlı boyun ağrısı, hareket kısıtlılığı, radikülopati ve myelopati bulguları ortaya çıkabilmektedir. Servikal spinal dejeneratif süreçlerin farmakomoleküler sinyal yolakları başta olmak üzere, patofizyolojisinin, histopatolojisinin ve servikal spinal bölge anatomisinin ayrıntılı olarak bilinmesi ve değerlendirilebilmesi, olguların tanı, takip ve tedavisinde önem arz etmektedir. En az bunlar kadar önemli olan diğer bir konu ise bu hasta grubunun tedavisinin planlanmasının ve yönetiminin farmakologlar başta olmak üzere multidisipliner olması gerektiği akılda tutulmalıdır.