Özet
Kafa içerisinde yerleşik araknoid kistler değişik yönlerden farklı klinik durumlarda tanımlansalar bile aynı isimle adlandırılırlar. Bu
oluşumlar normal subaraknoid alan, sisterna ve bazı durumlarda da ventrikül içinde içi beyin-omurilik sıvısı ile dolu kistik araknoidal
membranöz yapılardır. Etiyo-patogenetik hakında net bilgi olmamakla birlikte olguların büyük çoğunluğunun primer veya konjenital
olarak geliştiği düşünülmektedir. Klinik deneyimlerimiz erkek çocuklarda kız çocuklarla kıyaslandığında daha çok görüldüğünü
göstermektedir. Ayrıca sol taraf ve supratentorial bölgede daha fazla saptanma olasılığı bulunmaktadır. Sıklıkla gördüğümüz yerleşimler
içerisinde orta kranial fossa, suprasellar bölge, kuadrigeminal plate çevresi ve posterior fossa gelmektedir. İntrakranial araknoid
kistler genellikle semptom vermeyen patolojilerdir. Nadir olmakla birlikte semptomatik hâle gelebilir ve tedavi edilmeleri gerekebilir.
Semptomatik olgularda kraniotomi ile kistik yapının normal subaraknoid mesafeye fenestrasyon, endoskopik kisto-sisternal
fenestrasyon ve şant teknikleri ile kist sıvısının diğer vücut boşluklarına aktarılması başlıca tedavi seçenekleridir. Klinik pratiğimizde
bir intrakranial araknoid kist ile karşılaşıldığında tedavi endikasyonunun lezyonun doğal seyri ışığı altında değerlendirilmesi gerektiği
unutulmamalıdır.