Özet
Vestibüler sinir bölgesi için orta fossa yaklaşımı ilk defa 1904'lerde rapor edilmiştir. O dönemlerde cerrahi için fasiyal siniri riske sokan çekiç ve keski kullanılmaktaydı. Orta fossa yaklaşımı, ilk defa bir kulak cerrahı olan William House tarafından 1961'lerde ileri derecedeki otoskleroz vakalarının cerrahisinde, internal akustik kanal dekompresyonu için önerilene kadar nadir olarak uygulanıyordu. Daha sonraları bu tedaviden vazgeçilerek, akustik tümör cerrahisinde uygun bir tedavi yaklaşımı olduğu düşünülmüştür. Uygulamanın ilk dönemlerinde orta fossa yaklaşımı bütün boyutlardaki tümörler için kullanılmaktaydı. Daha sonraki araştırmalar, bu yaklaşımın özellikle küçük boyutlu tümörlerde daha uygun olduğunu ve opere edilen hastaların belirgin bir kısmında işitme ve fasiyal sinir fonksiyonlarının korunmasının mümkün olduğunu göstermiştir.