Türk Nöroşirürji Dergisi 2011 , Vol 21 , Num 1
İntrakranial Menengiomlar: 56 Vakanın Analizi
Aşkın Esen HASTÜRK1, Mehmet BASMACI1, Suat CANBAY1, Fuat ERTEN1, Işın PAK2, Kemal ARDA3, Ömer SÖKMEN1
1S.B. Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü, Ankara, Türkiye
2S.B. Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Bölümü, Ankara, Türkiye
3S.B. Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Radyoloji Bölümü, Ankara, Türkiye

Özet

AMAÇ: 1999–2010 yılları arasında intrakranial menenjiom tanısı alan 56 hasta geriye dönük olarak incelenerek klinik, patolojik, radyolojik bilgileri tartışıldı.

YÖNTEM ve GEREÇ: Olguların yaş, cins, semptomları, tümör lokalizasyonları ve histopatolojik tanıları değerlendirildi.

BULGULAR: Olguların 41 (%73.3)'i kadın, 15 (%26.7)'i erkek olup, yaş aralığı 21-75 olarak saptandı. Sık görülen şikayet ve bulgular baş ağrısı 39 (%69.6), nöbet öyküsü 12 (%21.4) ve parezi 11 (%19.6) şeklindeydi. En sık yerleşim yerleri konvexite 28 (%50) ve parasagital bölge 16 (%28.5) olarak tespit edildi. Histolopatojik tiplemede sıklıkla %30.3 oranla meningotelyomatöz, %19.6 transisyonel, %12.5 fibroblastik ve % 10.7 oranla psammomatöz tip şeklindeydi.

SONUÇ: Tanı metotlarının gelişmesi ile intrakranial kitlelerin erken tanınmaları ve özellikle benign olanlarında tam tedavi şansı mevcuttur. Menengioma tedavisinde karar tümör büyüklüğü ve semptomlara bağlıdır. Asemptomatik menenjiomlarda, özellikle yaşlı hastalarda ve yüksek operasyon riski taşıyan kafa tabanı tümörlerinde gözlem uygundur. 3. ayda MR, sonrasında 6 ay ve daha sonra yıllık takip önerilir. Genç hastalarda ve non-kalsifiye tümörlerde daha yüksek büyüme oranı nedeniyle tedavi düşünülmelidir.