2Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim Araştırma Hastanesi, Nöroşirürji Kliniği, İstanbul, Türkiye
Özet
AMAÇ: Bu çalışmanın amacı, kafa travmasına bağlı kafa kemik kırığı saptanan olguların epidemiyolojik verilerini ve prognoz üzerine etkili faktörleri belirlemektir.YÖNTEM ve GEREÇLER: Acil ünitemize travma nedeniyle başvuran ve kafa kemik kırığı saptanan 152 hasta geriye dönük olarak incelendi.
BULGULAR: Olguların 112’si 0-16 yaşları arası çocuklar ve 40’ı erişkinlerdi. Travmatik beyin yaralanması çocukların %17’sinde, erişkinlerin %70’inde mevcuttu. En sık eşlik eden diğer sistem yaralanmalarında, yüz kemik kırıkları erişkinlerde ve çocuklarda sırasıyla, %25’inde ve %23,2’sinde bulundu. Lineer kırık çocuklarda ve yetişkinlerde en sık kafa kemik kırığı görüldü. Çocuk ve yetişkin olgulara göre travma şiddeti dağılımına bakıldığında, çocukların %92,9’unda basit, %4,5’inde orta derecede ve %1,8’inde ise ağır kafa travması olduğu görüldü.
SONUÇ: Travma nedeni, eşlik eden diğer bölge yaralanması, saçlı deri yumuşak doku şişliği, TBY, giriş Glasgow Koma Skoru (GKS) veya Çocuk Glasgow Koma Skoru (ÇGKS), yaş, nörolojik defisit ile GÇS arasında istatistiksel olarak anlamlı prognostik ilişki bulundu. Cinsiyet, kırık tipi ve bulantı-kusma ile GÇS arasında istatistiksel olarak anlamlı prognostik ilişki yoktu.