Türk Nöroşirürji Dergisi 2017 , Vol 27 , Num 1
Akustik Nörinomlar
Mustafa SAKAR1,M.İbrahim ZİYAL1,
1Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye

Özet

Genellikle VIII. kranyal sinirin süperior vestibüler dalından kaynaklanan akustik nörinomlar erişkinlerde en sık görülen intrakranyal schwannomlardır. Çocukluk çağında nadir görülürken, büyük çoğunluğu Nörofibromatozis Tip-2 (NF2) ile ilişkilidir ve bilateraldir. İlk belirtisi genellikle işitme kaybıdır. Yıllık büyüme oranları oldukça düşük olsa da geç dönemde fasiyal paralizi ile birlikte diğer kranyal sinir tutulumları, serebellar bası bulguları, hidrosefali ve beyin sapı basısı görülebilir. İşitmenin değerlendirilmesi için Gardner- Robertson modifiye işitme skalası, postoperatif dönemde fasiyal sinir fonksiyonları takibi için ise House-Brackmann derecelendirmesi uygundur. Boyutlarına göre Yaşargil sınıflaması, tümör uzanımına göre ise Samii sınıflaması yaygın olarak kullanılmaktadır. Akustik nörinomda tanı için altın standart kontrastlı manyetik rezonans görüntüleme (MRG) tetkikidir. Pontoserebellar alanda yerleşik, yuvarlak, internal akustik kanala çan şeklide uzanımı olan, çoğu zaman yoğun ve homojen kontrast tutulumu gösteren tümörlerdir. Tedavide konservatif izlem, mikrocerrahi eksizyon ve stereotaksik radyocerrahi seçilebilir. Hastanın yaşı ve genel durumu, işitmesinin olup olmaması, diğer kranyal sinir bulguları, hidrosefali, beyin sapı basısı bulguları tedavi seçiminde göz önünde bulundurulacak faktörler olmalıdır. Genç ve çok küçük boyutta tümörü olan hastalarla birlikte, ileri yaş hastalarda, hayati tehdit oluşturmayan tümörlerin takibi önerilmektedir. Stereotaksik radyocerrahi 3 cm"den küçük tümörler için oldukça etkin iken, daha büyük tümörlerde etkinliği azalmaktadır. Ancak gelişen teknoloji ile yan etkiler azalmıştır ve kullanımı giderek daha yaygın hale gelmektedir. Bilateral ve NF2 ile ilişkili olgularda ise etkinliği düşüktür. Cerrahi tedavi her boyutta tümörde uygulanabilir, ancak 2,5 cm ve altı tümörlerde işitme ve fasiyal sinir fonksiyonları daha iyi korunabilmektedir. Büyük tümörlerde subtotal eksizyon ve sonrasında stereotaksik radyocerrahi son dönemde kabul edilen bir yaklaşımdır.