Türk Nöroşirürji Dergisi 2013 , Vol 23 , Num 3
Pür Endoskopik Endonasal Transsfenoidal Hipofiz Cerrahisi: Dicle Üniversitesindeki Deneyimlerimiz
Cüneyt GÖÇMEZ1, Kağan KAMAŞAK1, Feyzi ÇELİK2, Faruk KILINÇ3, Bülent DÜZ4
1Dicle Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı, Diyarbakır, Türkiye
2Dicle Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Diyarbakır, Türkiye
3Dicle Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Endokrinoloji Bilim Dalı, Diyarbakır, Türkiye
4GATA Haydarpaşa, Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı, Istanbul, Türkiye

Özet

AMAÇ: Bu çalışmanın amacı, sellar bölge patolojileri için pür endoskopik endonasal transsfenoidal cerrahiyi kliniğimizde ilk uygulamaya başladığımızda karşılaştığımız sorunları ve deneyimlerimizi paylaşmak, yeni başlayacaklara ışık tutmaktır.

YÖNTEM ve GEREÇ: Eylül 2010 ve Nisan 2013 tarihleri arasında pür endoskopik endonazal transsfenoidal cerrahi uyguladığımız 30 hastayı retrospektif olarak değerlendirdik. Hastalarda yaş, cinsiyet, post-op komplikasyonlar, tümörün tipi değerlendirildi. Takip süresi en az 3 ay, en fazla 34 ay idi.

BULGULAR: Hastaların 17’si erkek (%56.7), 13’ü kadın (%43.3) olup, yaş ortalaması 47.74 (range 23-74) idi. Toplam 30 hastanın patoloji sonuçları 17’si sekretuvar hipofiz adenom, 10’u non-fonksiyone adenom olarak rapor edildi. Ayrıca bir hasta aspergilloma, bir hasta klivus kordoması ve diğer bir hasta da kraniofarengioma tanısı almıştır.

SONUÇ: Kafa tabanına ait patolojilerde endoskopik cerrahinin önemi hızla artmaktadır. Bu teknikte cerrahın deneyimi arttıkça operasyondan tatmini ve memnuniyeti de artmaktadır. Bu cerrahiye yeni başlayacakların uygun olgu seçimi önemlidir. Özellikle tümörü T2 hiperintensitesine sahip, non fonksiyone, kavernöz sinus invazyonu olmayan ve geniş sfenoid sinüslü hastalarla başlamanın komplikasyonları azaltıp cerrahiyi kolaylaştırabileceği kanaatindeyiz.