Özet
Teknolojik gelişmeler endonazal yolla sellar ve suprasellar bölgedeki lezyonların endoskopik olarak tedavi edilmesini mümkün
kılmıştır. Endoskopik yöntemlerin mikrocerrahiyle karşılaştırıldığında daha az invaziv olduğu, komplikasyon oranının daha az olduğu
ve daha etkin bir tedavi yöntemi olduğu dünyada yaygın olarak kabul edilen bir görüştür. Bu durum kullanımını artırmıştır. Endoskopik
girişimlerde korkulan komplikasyon vasküler olanlarıdır. En çok görülen epistaksise neden olan sfenopalatine arter yaralanmasıdır.
Daha az görülen ve daha riskli olanlar ise karotid arter yaralanması ve kavernöz sinüs yaralanmalıdır. Peroperatif dönemde ortaya
çıkan yaralanmalarda öncelikle yapılması gereken kanamanın kontrol altına alınması ve hemodinaminin korunmasıdır. Bu sağlandıktan
sonra cerrahi veya endovasküler olarak yaralanmış olan vasküler yapı tamir edilir.