Özet
Gliomlar beyin parankim hücrelerinden köken alan tümörler olup santral sinir sisteminin en sık görülen primer neoplazileridir. Bu
tümörler yüksek oranda morbidite ve mortaliteye neden olmaktadır. Cerrahi yaklaşım tedavinin temelini oluşturmasıyla beraber
multimodal yaklaşımların sağkalıma etkisi gösterilmiştir. Yüksek dereceli gliomlarda total rezeksiyon prognozu belirleyen en önemli
faktördür ancak nükslerin sık olduğu bu grupta cerrahi sonrası radyoterapiye eklenen kemoterapi ile sağkalım katkısı elde edilmiştir.
Ayrıca rezeke edilemeyen ya da nüks eden hastalıkta sistemik tedavi öne çıkan tedavi seçeneğidir. Temozolamid, nitrozüreler ve
bevacizumabın farklı basamaklarda etkinlikleri kanıtlanmıştır. Tedavi seçiminde ve prognozu öngörmede moleküler patolojinin önemi
gün geçtikçe artmaktadır. Anaplastik astrositom ve glioblastomlarda MGMT promotor metilasyonu; oligodendrogliomlarda 1p/19
kodelesyonu kemoterapi etkinliğinin yüksek olduğu iyi prognozlu gruplardır. İmmünoterapiler karşılanmamış ihtiyacın fazla olduğu
bu grupta hem adjuvan hem nüks hastalıkta araştırılmaktadır. Devam eden immünoterapi çalışmalarının sonucunun bir paradigma
değişimine neden olması ümit edilmektedir.