Özet
Kanser hücreleri, tümör gelişimi ve metastaz için heterojen yapıda olan tümör mikroçevresine ihtiyaç duymaktadırlar. Tümör
mikroçevresinde yer alan hücresel ve hücresel olmayan bileşenler ile karşılıklı iletişim halinde olan kanser hücreleri metastazını
kolaylaştıracak proliferatif sinyallerin sürdürülmesi, hücre ölümüne direnç, anjiogenezin indüksiyonu ve immün hücrelerinin yıkıcı
etkisinden kaçma gibi özellikler edinmesini sağlamaktadır. Hücresel bileşenleri kanser hücreleri, kanser kök hücreleri, sağlıklı
hücreler, fibroblastlar, perisitler, adipositler, lenfositler ve dentritik hücreler gibi birçok hücreden meydana gelirken, hücresel
olmayan bileşenlerinde sitokinler, büyüme faktörleri, DNA"lar, RNA"lar ve ekstraselüler matriks yer almaktadır. Aynı zamanda tümör
mikroçevresindeki hipoksik ve enflamasyonlu ortam, immünoterapinin etkinliğini azaltarak ilaç dirençliliği oluşturmaktadır. Bu
derlemede tümör mikroçevrede yer alan birden fazla hücre tipi ve bu hücre tiplerinden salınan farklı sitokinlerin yanısıra hücreler arası
karşılıklı etkileşimde yer alan ligand ve reseptörlerin hedeflenmesinin, tümör ilerlemesinde kilit rol oynayan yolakları durdurabileceği
ve bu şekilde hem anjiogenezin hem de lenfanjiogenezin gelişimini engelleyerek ilgili tedavi yöntemlerine katkı sağlanabileceği
düşünülmektedir.