Özet
1950"li yılların ortalarında anterior servikal diskektomi ve füzyonun Cloward ve Smith-Robinson tarafından tanıtılması, cerrahların
bunları servikal omurgayı tutan değişik hastalık süreçlerinin tedavisinde ve açılımında etkin teknikler olarak kullanmasını sağlamıştır.
Zamanla omurga cerrahları bu anterior yaklaşımların üstünlüğünü kavramaya başlamışlardır. Ancak, stabiliteyi interbody füzyonla
sağlamak her zaman güvenli değildir. Greftler sıklıkla çökerler ve ekstrüde olurlar. Sonuçta kaynamama ve kifotik açılanma olur.
Bu çeşit oluşumların görülme sıklığı ameliyat düzeyi arttığında artmakta, ayrıca allograft kullanıldığında artmaktadır. Servikal
omurganın anterior yaklaşımla dekompresyonu ve stabilizasyonu için öncülük yapan çabalara ragmen, servikal omurganın posterior
dekompresyonu tercih edilen yaklaşım olarak kaldı. Ancak anterior yaklaşım genellikle füzyona izin verirken posterior yaklaşımın
vermediğinin farkında olunmalıdır.