Özet
Pediatrik popülasyonda konjenital malformasyonlar, nörovasküler patolojiler, tümörler ve travmalar gibi pek çok patoloji için kafa tabanı
cerrahisi yapılmaktadır. Endoskopik endonazal yaklaşımlar, pediatrik popülasyonda da benign ve malign kafa tabanı patolojleri için
uygulanabilir hâle gelmiştir. Pediatrik vakalarda kraniyofasiyal kemik yapıların gelişimindeki bozulmayı önleme açısından endoskopik
yaklaşımlar, klasik yaklaşımlara göre belirgin bir avantaja sahip minimal invaziv yöntemlerdir. Endoskopik endonazal yaklaşımın beyin
retraksiyonu gerektirmemesi, insizyon skarı olmaması, eksternal kraniyotomiye ihtiyaç duymaması, daha hızlı iyileşme ve daha az
hastane yatışı gibi avantajları da mevcuttur. Küçük burun delikleri, dar sinonazal boşluklar, küçük vestibül ve sfenoid sinüsün azalmış
pnömotizasyonu, yetişkin hastalarda uygulanan endoskopik yöntemlere kıyasla pediatrik popülasyonda erişimi zorlaştıran başlıca
anatomik farklılıklardır. Pediatrik olgularda bu farklılıklar sebebi ile küçük burun delikleri için boyut olarak daha küçük ekipmanlar
ve atravmatik tekniklerin kullanılması ve henüz pnömotize olmamış olgularda, drilleme ile yapay sfenoid sinüsler oluşturulması ve
şekillendirilmesi gerekebilmektedir.